Firuze yolculuğumuzun son bölümü ile sizinleyim... Keyifli okumalar...
Bir Tarihin Derinliklerine Yolculuk
Nişabur madenine vardığımızda, zamanın derinliklerine bir yolculuğa çıkmış gibi hissettim. Maden mühendisinin bize anlattığı gibi, bu maden yaklaşık 8000 yıl öncesine dayanan bir tarihe sahipti. Sasaniler zamanında ve hatta daha da önceleri, Nişabur’daki madenlerden
yarı kıymetli turkuaz taşı çıkarılırmış. Rivayete bakılırsa, İran hükümdarları,
boyun ve ellerine bu taşlardan takarlarmış, çünkü bu taş, ölüm tehlikesini
önceden haber verirmiş. Hediye olarak verilen turkuaz taşındaki renk
değişiminin de, hediyeyi verenin dostluğundaki artış ya da azalışı ifade
ettiğine inanılıyor. Madenin kooperatif usulüyle işletilmesi ve her köyün kendine ait bir tüneli olması, bu yerin sadece bir maden olmadığını, aynı zamanda bir topluluk ve kültür merkezi olduğunu gösteriyordu. Maden mühendisinden, iki değişik turkuaz taşı olduğunu öğreniyoruz.
Biri “şeceri” denilen ve Arapça
“ağaç” anlamına gelen damarlı turkuaz.
Diğeri de “ecemi” denilen ve en
kalitelisi olan gök mavisi turkuaz.
Herkes, kendi tünelinden, kendi parçasını çıkarıyordu; bu, yüzyıllardır süregelen bir gelenek ve işbirliğinin simgesiydi. Akşam saatlerinde tünellerde dinamitle patlatılan kayalar, sabah işçiler tarafından inceleniyor ve firuze yoğun olanlar ayrıştırılıyordu. Bu süreç, firuze taşının doğanın kucağından insan eline nasıl geçtiğinin canlı bir örneğiydi.
Tarihi Bir Ticaretin Hikayesi
Maden mühendisinin anlattıkları arasında en ilgimi çekenlerden biri, Osmanlı döneminde İran'dan Avrupa'ya yapılan firuze ticaretiydi. Özellikle Fransızların bu taşa olan ilgisini ve "Türk Taşı" olarak adlandırılmasını öğrenmek, bu taşın tarihi boyunca nasıl kültürel ve ekonomik bir köprü işlevi gördüğünü gösteriyordu. Yaklaşık bir saatlik maden turumuzun sonunda dışarı çıktık ve madenden çıkarılan kayaçları inceledik. Maden yöneticisinin bize gösterdiği işlenmiş firuzeler, doğal güzelliklerinin yanı sıra ustaların emeğini ve sanatını da yansıtıyordu. Meşhed'e gittiğimizde maden yöneticisinin oğlunun da güzel firuzeleri olduğunu öğrenmek, bu serüvenin daha da devam edeceğinin işaretiydi.
Nişabur'dan Öte
Nişabur madenini ziyaret etmeden önce, buranın yalnızca Firuze şehrinde taş çıkarıldığını sanıyordum. Ancak maden gezimiz sırasında öğrendiğimiz gibi, Kerman ve Damgam şehirlerinde de firuze taşı çıkarılıyordu. Bu, firuzenin sadece bir yerle sınırlı olmadığını, aynı zamanda geniş bir coğrafyada kültürel ve ekonomik bir değere sahip olduğunu gösteriyordu.
Meşhed Lezzetli bir mola
90 dakika süren yolculuğumuzun ardından Meşhed'in tarihi sokaklarına adım attığımızda, yolculuğun yorgunluğu ve acıkmış midesiyle birleşen bir hissiyat içindeydik. İlk durağımız, İran'ın otantik lezzetlerini sunan bir restorandı. Sofranın üzerindeki zengin yemek çeşitleri, açlığımızı unutturacak kadar davetkar ve lezzetliydi. Karnımızı doyurduktan sonra, Meşhed Merkezdeki ünlü pazara doğru yöneldik. Üç katlı bu pazar, birçok farklı ürünün satıldığı renkli ve canlı bir atmosfere sahipti. Giyimden hediyelik eşyalara kadar her şeyin bulunduğu bu yer, bir alışveriş cennetiydi. Ancak asıl hedefimiz, pazarın en üst katındaki firuze dükkanları ve gümüş atölyeleriydi. Son kata vardığımızda gözlerimize inanamadık; yaklaşık otuz dükkan, firuzenin işlenmiş ve son kullanıcıya sunulacak halleriyle doluydu. Kabaşon kesimden tespih tanelerine, kolyelerden yüzüklere kadar yüzlerce farklı tasarımda firuzeler, göz kamaştırıcı bir güzellikteydi. Bu katta ben, hem kolyelik hem de kabaşon kesim yaklaşık 700 grama yakın firuze aldım. Cemil Karagöz, bir tespihle, Abdullah Oskay ise firuze gümüş tasarım bir yüzükle kendilerini ödüllendirdi.
Bu katın sadece güzelliklerle dolu oluşu değil, aynı zamanda satıcıların cana yakın ve ilgili tutumları da alışveriş deneyimimizi unutulmaz kıldı. Türk olduğumuzu öğrendiklerinde gösterdikleri daha da samimi yaklaşım, pazarda geçirdiğimiz zamanı daha da özel hale getirdi. Alışverişimizi tamamladıktan sonra, merdivenlerden aşağı inerken, bir firuze parçası gözüme çarptı. Satıcıya yaklaştığımda, bu taşın Mısır firuzesi olduğunu öğrendim. Nişabur firuzesi kadar etkileyici olmasa da, bu özel parçanın koleksiyonumda yer almasını istedim. Meşhed'deki firuze satıcıları ile iletişim bilgilerimizi paylaşarak, ileride Türkiye'ye gönderim yapabileceklerini öğrendik.
SON.
Yorum Yap